Ziyaretçi Defteri
<- Geri | 1 ... 14 15 16 17 18 19 20 ... 65 | Devam -> |
İsim: | Serkan |
Site: | - |
Zaman: | 26.07.2009, 21:13 (UTC) |
Mesaj: | YÖNETİM FELSEFESİ Türk ve Japon şirketleri arasında bir kürek yarışı düzenlenmesine karar verildi. Japonların takımında 8 kişi kürek çekiyor, 1 kişi dümencilik yapıyordu. Türk Takımında ise 2 kişi kürek çekiyor, 3 kişi şeflik 3 kişi müdürlük yapıyor 1 kişi de dümeni kullanıyordu. Her iki takımda, performanslarının en üst düzeyine varabilmek için uzun ve zorlu bir hazırlık döneminden geçti. Büyük gün geldi ve iki takımda, kendini hazır hissediyordu. Japonlar yarışı bir kilometre farkla kazandılar... Yarış sonrası Türk takımı çok sarsılmıştı.Türk Şirket yönetimi yarışın açık farkla kaybedilmesinin nedeninin bulunmasına karar verdi. Yapılan araştırmalar, analizler ve uzun çalışmalar sonucu düzenlenen raporlara göre hata bulundu ve çözüm önerisi getirildi. Çözüm olarak yönetimdeki düzeni güçlendirmek için 1 genel müdür atandı, ve sandaldaki ağırlığı dengelemek için kürekçi sayısı da 1 e indirildi. Japonlara yeni bir yarış teklif etme kararı alındı. 9 kişilik Türk takımı Japonlarla bir yarış yapmak üzere yeniden yapılandı. Japonların takımında 8 kişi kürek çekiyor, 1 kişi dümencilik yapıyordu. Türk Takımında ise yeni yapılanma şekli şöyleydi, 1 Genel müdür 3 Bölgesel müdür 3 Dümen şefi 1 Dümenci 1 Kürekçi İkinci yarışı Japonlar iki kilometre arayla kazandılar. Tepesi atan Türk şirketi yönetim kurulu hemen harekete geçti. Yarışın kaybedilmesinden sorumlu tutulan kürekçi kovuldu,müdürlere ve diğer personele sorunun çözümüne olan katkılarından dolayı ikramiye verildi. |
İsim: | BAHATTİN ALTINDAL |
E-mail: | yaltindal_gs1964hotmail.com |
Site: | - |
Zaman: | 25.07.2009, 20:53 (UTC) |
Mesaj: | Merhaba köyümün gençleri ; 17 yıl aradan sonra içimdeki karmaşık duygularımla mücadele ede ede köyümün topraklarına ayak basmaya ramak kalmıştı.Bir yandan araba kullanıyordum bir yandan içimdeki o duyguları bastırmaya çalışıyordum.Bazen çok heyecanlanıyordum, bazen çok merak ediyordum.Yıllardır gidemediğim özlemini çektiğim çocukluğumun geçtiği topraklara az sonra ayak basacaktım. Heyecanım doruğa çıkmıştı.Acaba köyüm bıraktığım gibimiydi.köyüme yaklaşırken birde ne göreyim.sağlı sollu evler yapılmış.(zeki eniştemin evi,celal ağabeyimin evi,hacı çelik mehmet ağabeyimin evi vs. )içim cız etti.içimde bir anda burukluk oldu.inanın o anda köyüme gittiğime pişman oldum diyebilirim.köyüm bıraktığım gibiydi.tek eksiği eski dostlukların muhabbetlerin arkadaşlıkların yok olmasıydı.belki yaz mevsimi olmasından belkide evlerin dağınık olmasından kaynaklanan dostlukların yok olmasından kaynaklanan bir sessizlikti.Büyüklerim bilir eskiden köye bir misafir geldiğinde o misafirin olduğu yer tıklım tıklım dolardı.çaylar içilir sohbetler edilir hele ortaya bir pakette sigara kondumu gece yarısına kadar muhabbetin nasıl geçtiği anlaşılmazdı bile. Köyümde bir gece kaldım.gönül birkaç gün kalmayı istiyordu ama olmadı.Bir gecede kalsam buradan köyümün gençliğine haddime düşmeyerek bir iki söz söylemek istiyorum. Gençler, köyümün güzide gençleri siz birlik beraberlik içerisinde olmazsanız maalesef özlemini duyduğumuz tüm değerlerimizi kaybedeceğiz. Köyümüzde yaşayan güzide insanları bir arada tutacak sevgilerin muhabbetlerin eksik olmayacağı ortamların kaybolmaması için lütfen projeler üretin.O insanların köyden uzaklaşmalarına neden olan olumsuzlukların giderilebilmesi için çaba gösterin.Ben buradan sesleniyorum.mesela derenin ıslah çalışması için proje oluşturulsun. Köyümüzün içi ağaçlandırılsın.yol kenarları ağaçlandırılsın.köyün camisi ve köy odası mümkünse projelendirilsin ve başka bir yere alınsın ve o bölge köy meydanı olsun.yani kısaca köyümüz insanına layık yeni projeleri hayata geçirebilmek için çaba sarf edelim.Köyümüzün güzide insanları kim olursa olsun üzerine düşen görevi yerine getirsin.Yıllar sonra köyümüzde insan kalmayacak.herkes bir tarafa dağılacak. Gençler; siz siz olun birlik beraberlik içerisinde köyümüz için çalışın.aksi takdirde çokkk ama çokkkk geç kalabilirsiniz. Sizi sevgiyle kucaklıyorum. |
İsim: | SRKN |
Site: | - |
Zaman: | 23.07.2009, 20:16 (UTC) |
Mesaj: | damla damla aksam sana doldurur musun kalbini benimle? yoksa sen de taşıyamazda dökermisin beni yerlere? yağmur olsam yağsam sana ıslatır mısın kendini benimle? yoksa sen de dayanmazda kaçar mısın en kuytu yerlere? yada bir gün düşsem kalsam yaşamaktan bir an yorulsam, en karmaşık hallerimde kalırmısın benimle birlikte? yoksa sen de dayanamazda kaçar mısın bambaşka ellere? iyi günümde kötü günümde hayatımın her yerinde, aşk denilen bu resimde duru musun benimle birlikte? yoksa sende dayanamazda gider misin bambaşka düşlere? seviyorum seni desem; sever misin sende bilmem. tutar mısın ellerimden, sana doğru düşersem. gözümün nurusun desem; sever misin sende bilmem. tutar mısın ellerimden, sana sonsuz güvensem… |
İsim: | Serkan |
Site: | - |
Zaman: | 19.07.2009, 17:20 (UTC) |
Mesaj: | sa arkadaslar hepınmızın mırac kandılını en ıcten dıleklerımle kutlar hayırlara vesıle olmasını canabı haktan nıyaz ederım |
İsim: | orhan ŞENKAYA |
E-mail: | or_ar1964hotmail.com |
Site: | - |
Zaman: | 19.07.2009, 17:05 (UTC) |
Mesaj: | mihraç kandili islam alemine hayırlara vesile olur inşaallah. |
İsim: | metin |
Site: | - |
Zaman: | 19.07.2009, 16:45 (UTC) |
Mesaj: | Tüm köy halkımızın ve tüm islam aleminin Miraç Kandili Mübarek olsun.. |
İsim: | - |
Site: | - |
Zaman: | 12.07.2009, 19:23 (UTC) |
Mesaj: | MADE IN CHINA Arkadaşlar bu ibareyi gördüğünüz ürünleri almayın aldırmayın türkiye çine yılda 15milyar dolar kazandırıyor ve kazandıkları parayla ne yaptıkları ortada katliam |
İsim: | SRKN |
Site: | - |
Zaman: | 11.07.2009, 10:33 (UTC) |
Mesaj: | Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. "O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Senin onu sevdiğinden. Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem. Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın. Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın. Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde. Paldır küldür yürüyebileceksin. İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin. Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları... Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak. "O benim." diyeceksin. Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin... Mesela gökkuşağı senin olacak. İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın. Mesela turuncuya, yada pembeye. Ya da cennete ait olacaksın. Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat. İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak... |
İsim: | SRKN |
Site: | - |
Zaman: | 27.06.2009, 11:04 (UTC) |
Mesaj: | HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN ! Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz. Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...N.H.R |
İsim: | SeFa DeMiRdİlEk |
E-mail: | asi-ruh-carsihotmail.com |
Site: | - |
Zaman: | 26.06.2009, 22:16 (UTC) |
Mesaj: | bu sıteye yorum yazacaksan kurallara uyacaksın adam gıbı adını yazıcaksın demekkı sen adam degılsın we adam olmayanlarla ugrasamam senın sewıyene dusemem her kımsen. |